Dış kaynak kullanımı, firmalar tarafından çeşitli nedenlerden dolayı tercih edilmektedir ve birçok sektörde olduğu gibi savunma sanayi firmaları için de önemli bir stratejik karardır. Savunma sanayi tüm ülkeler için kritik bir sektördür ve bu sektörde üretilen ürünlerin firma bünyesinde tamamlanması veya başka bir firmadan satın alınması ile ilgili kararlar stratejik öneme sahiptir. Bu çerçevede, bu çalışmanın amacı, büyük ölçekli bir savunma sanayii firmasının dış kaynak kullanımı ile ilgili kriterlerinin analiz edilmesi ve belirlenen kriterlerin firma için önem derecesine göre sıralanmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, çalışma için seçilen firmanın 7 üst-düzey yöneticisi ile mülakatlar yapılarak, firmanın dış kaynak kullanımında önemli olduğu değerlendirilen kriterler, Yeni Kabiliyetler Kazanma, Mâliyet Düşürme, Kalite İyileştirmesi, Ana Faaliyetlere Odaklanma, Büyük Yatırımlardan Kaçınma, Ani Talebi Karşılama, Eski Fonksiyonların Devamının Sağlanması, Performans ve Kapasite İyileştirmesi olmak üzere literatür kapsamında belirlenmiştir. Bu sekiz kriterin yanı sıra, savunma sanayi için önem arz eden ve devlet politikaları doğrultusunda şekillenen, savunma sanayii firmalarının dış kaynak kullanımı kararlarında etkin rol oynayan, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) stratejileri olarak adlandırılan bir diğer kriter belirlenmiştir. Mülakatlar doğrultusunda belirlenen dokuz kriterin önem derecesine göre sıralanması için AHP yönteminden yararlanılarak 6 yönetici ile belirlenen kriterlerin birbiri ile kıyaslaması yapılmıştır. Elde edilen karşılaştırmalar, ExpertChoice programı kullanılarak teyit edilmiştir. Yapılan bu analizlerin neticesinde, seçilen savunma sanayi firmasının dış kaynak kullanımında birinci öncelikli kriterin SSB stratejileri olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, diğer sektörlerde faaliyet gösteren firmaların dış kaynak kullanımı için önemli olan maliyetlerin düşürülmesi kriterinin, firma için kriterler arasında en düşük öneme sahip olduğu tespit edilmiştir. Bunun nedeninin, talep (Türk Silahlı Kuvvetleri) ve arzın (Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı savunma sanayii firmaları) aynı otoriteden kaynaklanması olduğu düşünülmektedir.
Outsourcing is preferred by companies for several reasons and as in many sectors it is an important strategic decision for defense industry companies. Defense industry is a critical sector for all countries and decisions on the completion of the produced goods within the company or purchase of them, have strategic importance. In this context, the aim of this study is to analyze the criteria related to outsourcing of a large-scale defense industry company and rank the criteria according to the degree of importance for the company. In accordance to the purpose, interviews were conducted with 7 senior managers of the company selected for the study, and the criteria which were evaluated as important for outsourcing of the company, Gaining New Skills, Reducing Cost, Quality Improvement, Focus on Strategy, Handling Overflow Situation, Performance and Capacity Improvement, Maintaining Old Functions, Avoiding Major Investments were determined within the frame of the literature. In addition to these eight criteria, another criterion called Defense Industry Presidency (SSB) strategies was determined, which is important for the defense industry and is shaped in line with state policies, plays an active role in defense industry firms' outsourcing decisions. The importance of the nine criteria was determined in accordance to interviewees with six managers. The determined criteria were compared with each other using the AHP method and a ranking was obtained. The results of comparisons have been confirmed using the ExpertChoice program. As a result of these analyses, it was determined that SSB strategies is the first priority criteria for outsourcing of selected Defense Industry Company. In addition, the criteria of cost reduction, which is an important criterion for outsourcing for the companies operating in other sectors, was found to have the lowest importance among the criteria for the selected firm. This is thought to be caused by demand (Turkish Armed Forces) and supply (defense industry firms affiliated with Turkish Armed Forces) that result from the same authority.