Bu tezin amacı Margaret Atwood'un Damızlık Kızın Öyküsü adlı romanında baskıcı rejim ve baskıya uğrayanlar arasındaki güç dinamiklerine alternatif iletişim yöntemlerinin etkilerini anlamaya çalışmaktır. Bu çerçevede, bu tez rejimin sessizleştirme yöntemlerine rağmen anlatıcının bireyselliğini koruma yollarını analiz eder, yeraltı örgütlenmesinin aktif direniş taktiklerini inceler. "Red Center"larda, üreme kapasitelerine, bedensel hareketlerine ve günlük olarak kullandıkları dile kurallar getiren, rejimin ürettiği mitolojilerle "Handmaid"lerin beyinleri yıkansa da bu çalışma baskıya karşı direnişin, söylenti, dedikodu ve vücut dili gibi sosyal değişimde bir rolü olabilecek "önemsiz söylem"lerde canlı tutulduğunu gösterir. Yeraltı örgütlenmesi ise Gilead'ın sınırları dışına taşan ve bir sonraki nesile ulaşan sessiz bir isyan olarak yorumlanabilecek "networking" ve "grapevine" gibi yöntemlerle etkin bir direniş sürdürmektedir. Bu çalışma, "ütopik umut" kavramı üzerine yürüttüğü tartışmayla, rejimin devrilme ihtimaline de değinir. "Susturulan grup"un alternatif iletişim yöntemleri ve sürdürdüğü dayanışma hem bireysel hem kolektif direniş için önemlidir ve dini açıdan dogmatik, ataerkil Gilead yönetiminin karanlığından kurtulma umudunu artırmaktadır.
The purpose of this thesis is to understand the effects of alternative methods of communication on the power dynamics between the oppressor and the oppressed in Margaret Atwood's The Handmaid's Tale. Within this framework, it analyses the ways the narrator tries to maintain individuality against the regime's silencing methods, and it explores the underground organization's strategies for active resistance. Although in the Red Centers, the Handmaids are indoctrinated through the regime's "mythologies" which sets regulations on their reproductive capacity, body movements, and daily language, this study tries to show that the resistance against oppression is alive in "trivial discourses" such as rumours, gossip and body language which may have a role in social change. The underground organization also maintains active resistance through "networking" and "grapevine", which can be interpreted as a "silent" rebellion that extends beyond the borders of Gilead, and to the next generation. This study also touches upon the possibility of the overthrowing of the regime through discussions of the concept of "utopian hope". The muted group's alternative methods of communication and solidarity become useful for both individual and collective resistance and increase the hope for liberation from the darkness of the patriarchal and religiously dogmatic Gilead regime