Elizabeth Gaskell'in kısa öyküleri erkekler ve kadınlar arasında hiyerarşik bir ilişki anlayışına dayanan Viktorya Dönemi geleneksel cinsiyet ideolojisini yalnızca temsil etmez, aynı zamanda sorunsallaştırarak, cinsiyet kavramını muğlak biçimde ele alır. Bu çalışma yayınlanma tarihi, uzunluk, edebi tür ve konu açısından ortak özellikler sergileyen Elizabeth Gaskell'in "Griffith'lerin Laneti," "Cadı Lois" ve "Gri Kadın" metinlerini yakın okuma yöntemiyle inceleyerek, bu metinlerdeki cinsiyet tasvirini ve bu metinlerin Viktorya Dönemi cinsiyet ideolojisini hangi açılardan sorguladığını araştırmayı amaçlar. Bu kısa öyküler kadınların sosyal konumuna ilişkin ataerkil düşüncelerin temsil edilmesi, fallus merkezli toplumlarda aile, toplum ve din gibi baskı unsurlarıyla kadınların mağduriyetinin betimlenmesi ve geleneksel değerleri hem temsil eden hem de bunlara başkaldıran kadın ve erkek kahramanlardaki cinsiyet akışkanlığının tasvir edilmesi aracılığıyla cinsiyet kavramı hakkındaki Viktorya Dönemi değer yargılarını sorgular. Bekar, evli, dul ve hiç evlenmemiş kadınların betimlenmesi sayesinde, kadınların hayatlarının farklı dönemlerindeki mağduriyetlerini ele alan bu öykülerin tamamında basmakalıp kadın betimlemeleri susturulmuş ve kalıpların dışına çıkan kadın betimlemelerine daha önemli roller verilmiştir. Ayrıca, annelik, babalık, ev ve bakış gibi kavramların tasviri geleneklere aykırı cinsiyet betimlemesine katkıda bulunmuştur.
Elizabeth Gaskell's short fiction presents a complex portrayal of gender that not only demonstrates but also problematizes the traditional Victorian gender ideology that is based on a hierarchical relationship between men and women. This thesis aims to make a close reading of Elizabeth Gaskell's "The Doom of the Griffiths," "Lois the Witch," and "The Grey Woman," which share certain characteristics such as publication time, length, genre, and subject matter, in order to study the gender portrayal in these texts and explain how they challenged the gender ideology in the Victorian Era. These stories question Victorian values on gender through the representation of patriarchal views on women's status, the depiction of women's victimization in phallocentric societies with oppressors, such as family, society, and religion, and through the portrayal of gender fluidity in male and female characters who both embody and defy conventions. Portraying the victimization of women at different points in their lives: single, married, widowed, and spinster, in all of these stories, stereotypical representations of women are silenced and controversial female figures are assigned greater roles. Moreover, the portrayal of such concepts as motherhood, fatherhood, home, and the gaze further contribute to the unconventional portrayal of gender.