Türkiye‟deki yönetim/ örgüt yazınının, oluşum yıllarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri‟nin (ABD) etkisi altında kaldığı bilinmektedir. Türkiye‟de 1960‟lı yılların sonlarında ayrı bir disiplin niteliği kazanan personel/ insan kaynakları yönetimi alanında da, ABD neredeyse tek öğrenme kaynağı olmuştur. Bu çalışmada, Türkiye ve ABD insan kaynakları yönetimi (ĠKY) yazınları, 2004 - 2015 yılları arasındaki dönemde ele aldıkları konular açısından karşılaştırılmıştır. İçerik analizi yöntemi uygulanarak elde edilen kelime kullanım sıklıkları ışığında, Türkiye İKY yazınının ABD yazınını “model” almaya devam ettiği tespit edilmiştir. 2004 - 2015 döneminde, her iki yazında da üzerinde en çok çalışma yapılan konunun “performans” olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte, Türkiye‟deki yazında, çok sınırlı da olsa, “kayırmacılık” gibi ABD yazınında rastlanmayan, özgün ve Türkiye
bağlamına ilişkin olarak nitelendirilebilecek konularda çalışmaların da yer almaya başladığı belirlenmiştir.
It is well known that from its early years, Turkish management/organization literature has been largely influenced by the United States (US). The field of personnel/human resources management in Turkey, which first appeared as a separate discipline towards the end of the 1960s, has generally viewed the US as virtually its sole source of information. In this study, a comparison of the subjects
covered by the Turkish and US human resources management (HRM) literatures between 2004 and 2015 was performed. Based on the frequency of terms identified using the content analysis method, it was determined that Turkish HRM literature continues to see US literature as its “model”. It was also observed that the subject most frequently studied in both literatures during the 2004 – 2015 period was “performance”. On the other hand, it was determined that a limited number of studies in Turkish literature have recently begun to investigate different subjects, ones that
are specific to Turkey and are not found in US literature, such as the subject of “favoritism”.