TÜRKİYE'NİN KENTLEŞME SÜRECİNİ ETKİLEYEN YASALAR KAPSAMINDA İMAR AFLARI; İMAR BARIŞI YASAL DÜZENLEMESİNİN ANKARA İLİNDE UYGULANMASI TATLI, Aygül Yüksek Lisans, Kentsel Tasarım ve Dönüşüm Yüksek Lisans Programı Danışman: Prof. Dr. Ali TÜREL Yardımcı Danışman: Doç. Dr. Zerrin Ezgi KAHRAMAN Mayıs 2020, 157 sayfa Planlama, geleceğe yönelik hedeflere ulaşmada kullanılan yol ve yöntemleri belirler. Planlama ilke ve esaslarını temel olarak; planlama sürecinde bütünlüğün korunması, planlar arası kademeli birlikteliğin sağlanması, kamu yararının ve eşitlik ilkesinin esas alınması, mevzuata uygunluk, mesleki etik ve koruma kullanma dengesinin sağlanması ilkeleri oluşturmaktadır. Günümüzde verilen kararlar, geleceğimize de yön vermektedir. Bu nedenle planlama geçmişi, bugünü ve geleceği şekillendirir. Toplum olmak, birlikte aynı geleceğe sahip olmak için, herkesi kapsayan kararların verilmesi gerekir. Adil ve eşit bir toplumsal yaklaşımın planlama ile sağlanması, planlamanın piyasayı düzenleme işlevini uygulamaya koyar. Böylece toplumsal düzen içinde çatışma ve karışıklıkların oluşması engellenir. Ülke tarihimizde görülmektedir ki, 19 yüzyılın ikinci yarısından itibaren gerek toplumun mekansal yaşam koşullarını iyileştirmek, gerek belli standartlar oluşturabilmek amacıyla planlama, düzenleme işlevi ile taşınmaz piyasasını yönlendirmektedir. Piyasada ikilem oluşturan, planlamanın düzenleme işlevini tahrip eden af içeriği taşıyan imar kanunları ülkemizde, ilk olarak 1948 yılında Ankara ili özelinde yürürlüğe girmiş, hemen sonrasında ülke geneline uygulanmıştır. Bugün imar yasaları kapsamında son uygulama "İmar Barışı" olarak bilinen yasadır. Bu çalışma ile Türkiye'nin kentleşme sürecini etkileyen yasal düzenlemeler kapsamında imar affı kanunları ve imar barışı olarak bilinen kanunun irdelenmesi amaçlanarak, planlamanın düzenleme işlevinin piyasaya etkileri, planlama politikalarının ve uygulamalarının tarihsel süreçteki gelişimi ve bu süreçleri askıya alan af kanunları değerlendirilmiştir. Türkiye'de 1948-2018 yılları arasında planlamanın düzenleme işlevini tahrip ederek yürülüğe giren, 23 ayrı imar affı içerikli kanun değerlendirilmiştir. 2018 yılında yürülüğe giren Türkiye'nin 24 üncü af kanunu olan İmar Barışı Türkiye ve Ankara ili özelinde ayrı bir bölüm olarak değerlendirilmiş ve önceki af kanunları ile karşılaştırılmıştır. Bu kanunlar için, arsa, yapı ve politikalar başlıkları altında değerlendirilmede bulunularak, çalışmanın sonuçları da aynı başlıklarda sunulmuştur. Çalışmada planlamanın piyasayı düzenleme işlevinin kuramsal bir çerçevede açıklanabilmesi için yerli ve yabancı yazın taraması yapılmıştır. İmar affı kanunları resmi gazeteler, araştırma raporları, ilgili kanunlar ve resmi kurumların internet sitelerinden faydalanılarak kronolojiye göre sıralanmıştır. İmar barışı yasal düzenlemesinin uygulanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden elde edilen Türkiye ve Ankara ili geneline ait başvuru verileri kullanılarak değerlendirilmiştir. Ülkemizin kentleşme deneyiminin başlangıcının 19.yüzyılın ikinci yarısına dayanması, geniş ve kapsamlı bir imar mevzuatına, uygulama deneyimine ve çok sayıda akademik araştırmaya sahip olmasına olanak tanımıştır. Bu deneyimlerin en iyi örneklerinin uygulandığı Ankara'nın, plan kazanımlarına diğer illere nazaran daha erken başlamış olması, başarılı sayılabilecek kentsel dönüşüm, sosyal konut, gecekondu önleme bölgeleri uygulamalarına sahip olması, imar barışı başvuru sayısı sıralamasında bu ilin alt sıralarda olması gerektiği beklentisini doğurmuştur. Ancak kaçak yapılaşma geleneğinin burada da devam ettiği görülmektedir. Çeşitli dönemlerde ve çeşitli gerekçelerle imar affı kanunlarının yürürlüğe konulması piyasada ikilem oluşmasına neden olmuştur. Son af kanunundaki başvuru sayısının 7,3 milyona erişmiş olması ülkenin yapı stokunun büyük bir bölümünün denetimsiz olarak, işgal ve/veya ruhsatsız yapılaşma yoluyla oluştuğunu ortaya koymaktadır. Ancak İmar Barışı kapsamında kayıt altına alınan yapıların tamamının Türkiye'deki tüm ruhsatsız yapıları kapsadığı söylenememektedir. Halen kayıtsız ve kaçak olan yapılar mevcuttur. Yapı kayıt belgesi alan yapıların uygulamada kanuni statülerinin belirlenmesi, verilen yapı kayıt belgelerinin yapının niteliğine göre bilimsel analizler yapılarak süreli hale dönüştürülmesi ve bu sürelerin imar planlarına işlenmesi gereklidir. Böylece kayıtlı yapının olası bir afete maruz kaldığındaki risk analizi de yapılmış olacaktır. Anahtar Kelimeler; Planlamanın düzenleme işlevi, imar affı kanunları, imar barışı kanunu, gecekondu, kaçak yapı
BUILDING AMNESTY LAWS WITHIN THE CONTEXT OF TURKEY'S URBANIZATION PROCESS; IMPLEMENTATION OF THE LEGAL REGULATION ON BUILDING DEVELOPMENT PEACE IN ANKARA PROVINCE TATLI, Aygül Master Thesis, Urban Design and Transformation 1.Advisor: Prof. Dr. Ali TÜREL 2.Advisor: Doç. Dr. Zerrin Ezgi KAHRAMAN May 2020, 157 pages Planning determines the ways and methods to be used to reach future goals. There are five basic principles that constitute the basic procedure and principles of planning, which are 'protecting integrity in the planning process', 'ensuring gradual unity between plans', 'taking the public interest and equality principle as a basis', 'ensuring the balance of compliance with legislation' and 'professional ethics and protection use'. Today's decisions also shape our future. Therefore, planning shapes the past, the present and the future. It requires taking some decisions in the direction of ensuring a common future for the society. Provision of a fair and equal social approach is one of the market regulation functions of planning. In this way, social disputes and disorder can be prevented. It can be seen from our country's history that, from the second half of the 19th century onwards, planning with its regulatory function has been directing the real estate market in order to improve spatial living conditions of the society and to establish certain standards. Building amnesty laws, which constitute a dilemma in the market and destroy the regulatory function of planning, firstly entered into force in Ankara in 1948, and were subsequently applied across the country. Today the latest building amnesty act is known as "construction peace". In this thesis, building amnesty laws and recently enacted building development peace regulations that have been affecting Turkey's urbanization process as well as regulatory functions of planning in the market are evaluated. Building amnesties have also had upholding effects on the historical process of development of planning policies and practices in Turkey. In this study, domestic and foreign literature reviews were conducted in order to explain the market regulation functionality of planning in a theoretical framework. A total of 23 building amnesty laws that have been enacted between 1948 and 2018 are evaluated in their historical sequence, by making use of official newspapers, research reports, relevant laws and websites of official institutions. The implementation of building development peace legal regulation was evaluated by using reference data for Ankara and Turkey that were retrieved from Ministry of Environment and Urbanization, General Directorate of Infrastructure and Urban Transformation Services. Results of these evaluations are summarized under three titles as, land, buildings and policies. The fact that the beginning of the urbanization experience of our country dates to the second half of the 19th century has enabled it to have a wide and comprehensive planning legislation, practical experience and numerous academic research works. Ankara has had the best examples of these experiences, starting with the preparation of its urban development plans earlier than other provinces, had successful implementations of urban transformation and social housing projects. These experiences may have contributed to relatively less number of applications from this province for the latest building amnesty act, although some unauthorized building activity still continues in this province. Enforcement of building amnesty laws at various periods and for various reasons caused a dilemma in the property market. The number of applications in the latest amnesty law has reached 7.3 million, which reveals that a large part of the country's building stock is formed by land invasion and/or building without permission. However, it cannot be said that applications in connection to the latest building amnesty act cover all illegal land tenures and unauthorized building stock. It is necessary to determine the statutory statuses of the buildings that have a building registration certificate within the scope of the latest building amnesty act. Expiry date of building registration documents should be defined on the basis of scientific analysis of each building and recorded in the urban development plans. Thus, risk analysis of a registered structure could be made in connection to natural disasters. Keywords: Editing function of planning, amnesty laws, zoning peace law, slum, illegal building