The aim of this thesis is to empirically test whether the pecking order theory of capital structure is valid for Turkish corporations listed on Borsa Istanbul. The methodology proposed by Shyam-Sunder and Myers is utilized and unbalanced panel data regression analysis with fixed effect is performed. Change in borrowing is the dependent variable; financing deficit is independent variable in regression analysis. According to the pecking order theory firms first use internal funds (retained earnings) financing. If internal funds do not suffice firms first borrow then issue new stock as a last resort. If the corporations follow this hierarchy of financing the intercept term must be equal to zero and the regression coefficient must be close to one. Data for the variables are compiled from the cash flow statements of the publicly held corporations published in the web page of Public Disclosure Platform for the period of 2009-2014. Empirical results indicate weak support for pecking order theory in Turkey. This implies that publicly held corporations in Turkey sometimes prefer issuing new equity than borrowing.
Bu tezin amacı, finansman hiyerarşisi teorisinin Borsa İstanbul'a kote anonim şirketlerde geçerli olup olmadığının incelenmesidir. Tezde Shyam-Sunder ve Myers tarafından önerilen metodoloji kullanılmıştır. İstatistiki analiz olarak dengelenmemiş panel regresyon yönteminin sabit etki modeli kullanılmıştır. Regresyon modeleinde borç seviyesindeki değişim bağımlı değişken, finansman açığı ise bağımsız değişken olarak alınmıştır. Finansman hiyerarşisi teorisine göre firmalar öncelikle iç fonlarını (dağıtılmamış kârlar) kullanırlar. Eğer iç fonlar yeterli olmazsa firmalar öncelikle borç alırlar, yeni hisse ihracına ise son çare olarak başvururlar. Eğer şirketler bu hiyerarşiyi takip ediyorlarsa, regresyon modelindeki kesişim katsayısı sıfıra eşit, regresyon katsayısı ise bire yakın olmalıdır. Modelde kullanılan değişkenlerle ilgili veriler halka açık anonim şirketlerin Kamuyu Aydınlatma Platformunun internet sitesinde yayımlanan nakit akım tablolarından derlenmiştir. Amprik sonuçlar Türkiye'de finansman hiyerarşisi teorisinin geçerliliğine yönelik zayıf kanıt ortaya koymaktadır. Bu durum halka açık anonim şirketlerin bazen yeni hisse ihracını borçlanmaya tercih ettiklerini göstermektedir.