Dünya ülkeleri tarafından hangi tip anayasa yargısı sistemi benimsenmiş olursa olsun, hukuk devleti ve onun önemli bir unsuru olan anayasa yargısı, demokrasinin temel şartlarından biri olmuştur. Bağımsız ve güçlü bir anayasa yargısının bulunmadığı bir düzende, devleti teşkil eden yasama, yürütme ve yargı erklerinin etkin bir şekilde işlemesi de mümkün değildir. Ülkemizde anayasa yargısının gün geçtikçe daha da etkin rol üstlenmesi, demokratikleşmeye önemli katkılar sağlamaktadır. Yasama işlemlerini denetleme hususunda asli görevli olan AYM, bunun yanında fertlerin ve aynı zamanda tüm devlet kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere anayasal sınırlar içerisinde kalması noktasında da önemli görevler üstlenmiştir. Temel hak ve özgürlüklerin, kuvvetler ayrılığının, mahkemelerinin bağımsızlığının ve yargısal denetimin olmadığı bir yönetim, hukuk devleti ilkesini temel ilke olarak benimsediğini beyan etmiş olmakla hukuk devleti niteliğini kazanamaz. Bu nitelik ancak belirtilen unsurların tamamen etkin hale getirilmesi ile kazanılabilir. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde genel olarak, AYM'nin anayasanın koruyucusu olarak üstlendiği rol, anayasaya aykırılığın ne tür bir yaptırımla karşı karşıya olduğu, AYM kararlarının süjeler ve süre bakımından etkileri üzerinde durulmuştur.İkinci bölümde, AYM'nin iptal kararlarının geriye yürüyüp yürümemesi hususunun dayandığı hukuki esaslar, öncelikle hukuki güvenlik ve kazanılmış hak kavramı çerçevesinde incelenmiş, geriye yürümenin ve geriye yürümezlik ilkesinin dayandığı hukuki esaslar, gai ve lafzi yorum yolu ile ele alınmıştır. Karşılaştırmalı hukukta durum değerlendirmesi yapıldıktan sonra somut ve soyut norm denetimi başlığı altında hukuk sistemimiz yönünden incelenmiştir. Son bölümde ise, AYM tarafından verilen iptal kararlarının hukuki sonuçları, kararların geriye yürümezliği ilkesi kapsamında, yargı kararları ve doktrindeki görüşler ışığında; yasama, yürütme, yargı organları ile idare, ceza ve özel hukuk alanında tek tek değerlendirilmiştir. İptal kararlarının vergi hukukuna bakan yönü geriye yürümezliğin etkisi boyutuyla, kesinleşmiş kararlar ve yürürlükten kaldırdığı yasalar ise AYM ve Danıştay kararları kapsamında ele alınmıştır. İptal kararlarının zaman bakımından ne gibi bir etki yarattığı konusuna, verildikleri tarihten itibaren ve gelecekteki etkisi başlıkları altında kısaca değinilmiştir. Anahtar Kelimeler: Anayasa Yargısı, Anayasa Mahkemesi, Demokratikleşme, Kuvvetler Ayrılığı, Hukuk Devleti, İptal Kararları, Geriye Yürümezlik.
Constitutional state and one of its crucial component, constitutional review, is an important requirement for democracy independent from the type constitution adopted by the world countries. In a system which does not have an independent and strong constitutional judiciary system, it is not possible for legislative, executive and judiciary powers those forms the government to operate efficiently. Constitutional judiciary, taking an efficient role, provides an important contribution to democratization in our country. Besides being assigned to contribute to the legislation process, constitutional court have responsibilities about the individuals and government agencies and institutions staying in the constitutional boundries. An administration, lacking fundamental rights of freedoms, seperation of powers, independence of courts, judicial review would not be called constitutional state by just declaring that it adopted constitutional state principle. This qualification can be earned just by having the mentioned facts active. This paper consists of three parts. Generally, Constitutional Court's role as the protector of constitution, kind of sanctions those exist for unconstitutional acts, the vii effects of decisions of Constitutional Court in terms of time and subjects are covered in the first part. In the second part, judicial principles based on whether retroact Constitutional Court's revoke decisions are studied. Retroaction and retroactivity principles based on judiciary principles are handled via objective and verbal explanation. After assessment of the situation in comparative law, under the topic of concrete and abstract norm inspection studied in terms of our judiciary system. In the last part, judicial results of decree of nullities of Constitutional Court are studied within the scope of non-retroactivity principle, in the lights of adjudication and opinions in doctrine, within legislation, execution, jurisdiction organs and administration, criminal, and private law fields particularly. The subject, the effects of decree of nullities in terms of time, is mentioned shortly under the topic of effects by the time the decision made and in the future. Key Words: Constitutional Jurisdiction, Constitutional Court, Democratization, Seperation of Powers, State of Law, Decree of Nullity, Non-retroactivity