Özet:
Soğuk Savaş Dönemi’nde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kuzey Atlantik Antlaşması
Örgütü – North Atlantic Treaty Organization (NATO) odaklı bir güvenlik ve savunma politikası
benimsemek zorunda kalan Avrupa Birliği (AB), üzerinde uzun zamandır tartıştığı bağımsız bir
güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini hayata geçirme fırsatı bulamamıştır. Ancak
Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası sistemin yapısının değişmesi, tehditlerin farklılaşması ve
AB’nin özellikle son on yıl içinde yaşadığı iç ve dış krizler, üye devletlerin bağımsız bir güvenlik ve
savunma politikası geliştirme konusundaki girişimlerini önemli ölçüde artırmıştır. Bu çalışmanın
amacı, AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini, zaman içinde
duyurduğu stratejiler çerçevesinde hangi düzeyde hayata geçirebildiğini araştırmaktır. Çalışma,
AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikasını ABD ve NATO’ya rağmen değil, ABD ve NATO
ile işbirliği içinde gerçekleştirebileceğini ortaya koymaktadır. Çalışma, bu varsayımı desteklemek için
de kısa süre önce duyurulan Stratejik Pusula ile açıklanan yeni yaklaşıma vurgu yapmaktadır. Nitel
araştırma metodu içinde yer alan nitel veri toplama yöntemlerinden doküman/metin analizini
kullanan bu çalışma sonuç olarak, Stratejik Pusula ile duyurulan yeni anlayışın AB’nin bağımsız bir
güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini, ABD ve NATO ile işbirliği içinde ileri
taşıyabileceğini ortaya koymaktadır