Uluslararası ilişkiler, Soğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte iki kutuplu ilişkilerden
ziyade çok boyutlu ve çok kutuplu ilişkiler dahilinde ilerleyen bir seyir izlemektedir.
Bu bağlamda bilginin elde edilmesi ve kullanımında da belli başlı değişiklikler
olmuştur ki bunun etkilerini istihbarat ve propaganda arasındaki ilişkide görmek
mümkündür. İstihbarat ve propaganda faaliyetlerinin arasında yer alan bağlantılı ilişki
kavramı, 21. yüzyıl uluslararası ilişkilerini belirli bir düzene oturmak adına istihbaratpropaganda temelinde bir örüntü sunmaktadır. Böylelikle, propaganda, stratejik
istihbarat ve karşı istihbarat bağlamında kendini gösterebilen ve istihbarat
topluluklarının ilgi alanına giren bir faaliyet olarak dikkat çekmektedir. Çalışma
dahilinde, istihbarat ve propaganda ilişkisinin somutlandırılması, Türk-ABD istihbarat
topluluklarının karşılaştırılması bağlamında ortaya konulmuştur. İki istihbarat
topluluklarının en belirgin farkı teşkilatlanma şeklinde kendini göstermektedir ki bu
teşkilatlanma şekillerinin yatay genişleme ve dikey genişleme modellerine uygun bir
seyir ve evrim izlemesinin ardındaki siyasi kırılmalar ve eğilimler mevcuttur. Bu
motivasyonların temelinde II. Dünya Savaşı’nın bitmesi ve Soğuk Savaş’ın sona
ermesi olayları çok fazla etkilidir. ABD’nin Hong Kong (1950-1964), Tayvan (1954-
1958) ve Kore Savaşı (1950-1953) faaliyetleri ve Türk istihbarat tarihinde müstesna bir yere sahip olan Teşkilat-ı Mahsusa’nın Kafkasya, Afrika ve Türk istihbarat
topluluğunun Kıbrıs faaliyetleri (1955-1974) bağlantılı ilişki bağlamında istihbarat ve
propaganda arasındaki zorunlu ilişkinin örneklerini sunmaktadır.
Since the end of the Cold War, international relations have embarked on a multidimensional and multipolar course rather than a bipolar course. In this context, there have been certain changes in how information is acquired and used. So it can be analyzed its impact on the relationship between intelligence and propaganda in this manner. The concept of the interconnected relationship between intelligence and propaganda activities presents a pattern on the basis of intelligence and propaganda in order to regulate 21st century international relations in the world system experiencing multidimensional and multipolar relations. Thus, propaganda draws attention as an activity enacted in the context of strategic intelligence and counterintelligence and also is of interest to intelligence communities. Propaganda, therefore, can appear in the context of strategic intelligence and counterintelligence, gaining attention as an activity of interest to the intelligence communities. In order to embody the relationship between intelligence and propaganda, the comparison of Turkish and US intelligence communities makes sense in the 21st century's international relations. In despite of the fact that there occur different models in the organisation style and different political motivations for the sake of evolution of both intelligence communities, the campaigns of the USA in Hong Kong (1950-1964), Taiwan (1954-1958) and the Korean War (1950-1953) and campaigns of the Caucasus, African by Teşkilat-ı Mahsusa and the campaign of Turkish intelligence in Cyprus (1955-1974) reflect a series of analysis of the coerced relationship between intelligence and propaganda in the context of interconnected relation.