14. Yüzyıldaki sosyo-kültürel değişimler öyle bir noktaya ulaşmaktadır ki, Gawain şairi ortaya çıkmakta olan değerler sistemlerini feudal düzene yönelik tehditler olarak algılamaktadır. Sir Gawain ve Yeşil Şövalye, Gawain'in 5. Yüzyıldaki hatasını hatırlatarak tarihi gelişmeler açısından ülkenin durumunu daha geniş bir bağlamda sunarak yükselmekte olan bireyci ve ticaretçi akımları bu bakış açısıyla tartışmaktadır, ve zamanının psikesini kadınların rolüne özel bir göndermede bulunarak tartışmaktadır. Yazarın kurguyu bu şekilde oluşturması onun özellikle Galler'in konumunu ilgilendiren politik sorunları tartışabilmesini sağlamakta, ve metin, Gal halkını, farklı sınıf ve topluluklar arasında birlik sağlamak amacıyla sisteme entegre edilmesi gereken feodal yapının 'öteki'si olarak konumlandırmaktadır. Yazar, yeni değer sistemlerinin paganlaşmakla eşdeğer olduğuna inanmaktadır, ve aristokratlar da saflıklarını kaybettikleri için uzun zamandır dine hakaret halindedirler. Kadınların politikada yer alması, yazarın, kendi zamanının yöneticilerinin göremediğine inandığı bir musibet olarak değerlendirilmektedir. Bu açıdan, bu tez, dini, 'öteki'ni feodal hiyerarşiye entegre etme zorluğunun çözümü olarak nasıl sunduğunu, Gal halkı ve diğer sosyal sınıfların asimile edilmesine duyulan ihtiyacı, ve yazarın Galler'den İskoçya'ya farklı alanlarda İngiltere'nin yürüttüğü kolonileşme politikasını nasıl haklılaştırmaya çalıştığını incelemektedir.
The socio-cultural changes in the 14th century reach to such a point that the Gawain poet interprets the emerging sets of values as threats towards the feudal order. Sir Gawain and the Green Knight discusses the rising individualist and commercialist traits from this perspective by presenting the condition of the country in terms of historical developments in a broader sense by reminding of Gawain's failure in the 5th century, and discussing the psyche of its time with a specific reference to the role of women. The author's setting the scene in this way enables him/her to discuss political questions regarding the condition of especially Wales, and the text positions the Welsh as the 'other', which must be integrated into the system in order to sustain a unity among the different classes and societies, of feudal order. The author believes that the new sets of values are equal to going pagan, and the aristocracy has for long been in blasphemy since they have lost their purity. Women's participating in politics is regarded as a nuisance which the author believes that the rulers of his/her time are unable to see. In this respect, this thesis discusses how the text presents religion as the solution of the difficulty of integrating the 'other' into feudal hierarchy, the need for the assimilation of Welsh and other social classes, and how the author tries to justify England's colonization project over different territories from Wales to Scotland.