Teknolojik gelişmeler, küreselleşme, göç, savaşlar ve hızlı kentleşme gibi etkenler kültürel değerlerin yok olmasına neden olmaktadır. Bu değişimden etkilenen vernaküler yerleşimler de yeni gelişen yaşam tarzlarına ve yapısal müdahalelere bağlı olarak değişmektedir. Vernaküler yerleşimler, yerel toplulukların kültürel kimliklerini ve yaşam tarzlarını gelecek nesillere aktarması bakımından önem taşımaktadır. Aynı zamanda vernaküler yerleşimler topluluklar arasındaki bağların güçlenmesine olanak sağlayan önemli sosyal kaynaşma mekanlarıdır. Mimarlık alanında da önem kazanan sürdürülebilirlik kavramı, öncelikle mimari yapıların ve yapılı çevrelerin çevresel ve fiziksel özelliklerinin dikkate alınması yoluyla ele alınmıştır. Ancak daha sonra, sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin de bağlama dahil edilmesiyle sürdürülebilirlik kavramı dört ana bileşen üzerinden değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada seçilen vernaküler yerleşimlerin dönüşümü sosyo-kültürel sürdürülebilirlik kavramı üzerinden ele alınmaktadır. Bunun için, öncelikli olarak 'vernaküler yerleşimler', 'sosyo-kültürel sürdürülebilirlik' ve 'koruma' başlıkları altında kavramsal bir çerçeve oluşturulmuş ve vernaküler yerleşimlerin dönüşümü ile sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin ilişkisinin değerlendirilebilmesi için kriterler tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında, çizilen kavramsal çerçevenin tartışılabilmesi ve belirlenen değerlendirme kriterlerinin test edilebilmesi amacı ile seçilen iki vernaküler yerleşim; Kapadokya bölgesinden Mustafapaşa-Sinasos ve Matera bölgesinden Sassi'dir. Bu yerleşimlerin seçiminde coğrafi ve fiziki bağlamlarının benzerliklerinin yanı sıra 20. yüzyılda her iki yerleşimde de yaşanan sosyo-kültürel kopuşlar rol oynamıştır. Diğer yandan, bu çalışma ile benzer coğrafi ve fiziki bağlamlarda sosyo-kültürel farklılıkların vernaküler yerleşimler ve kültürel peyzaj üzerindeki farklı etkileri de gözlemlenmiştir. Her iki bölgeye de, sahip oldukları vernaküler mirasın özgünlüğüne vurgu yapılarak, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer verilmiştir. Buna paralel olarak iki bölgede de önemli ölçüde turizme bağlı dönüşüm süreçleri devam etmektedir. Bu çalışma ile, Mustafapaşa-Sinasos (Kapadokya) ve Sassi (Matera) üzerinde yapılan karşılaştırmalı değerlendirmeler ışığında, günümüzde dünyanın birçok yerinde tarihi çevre kaçınılmaz olarak dönüşüme uğrarken vernaküler yerleşimlerde sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin sağlanmasının önemi vurgulanmıştır. Bu tez ile bu alandaki çalışmalara katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
Factors such as technological developments, globalization, migration, wars and rapid urbanization cause the destruction of cultural values. Vernacular settlements affected by this change also change depending on newly developing lifestyles and structural interventions. Vernacular settlements are important in terms of transferring the cultural identities and lifestyles of local communities to future generations. At the same time, vernacular settlements are important social cohesion spaces that allow the ties between communities to be strengthened. The concept of sustainability, which has gained importance in the field of architecture, has been addressed primarily by considering the environmental and physical characteristics of architectural structures and built environments. However, later on, with the inclusion of socio-cultural sustainability in the context, the concept of sustainability began to be evaluated over four main components. In this study, the transformation of the selected vernacular settlements is discussed through the concept of socio-cultural sustainability. For this, a conceptual framework was created under the headings of 'vernacular settlements', 'socio-cultural sustainability' and 'conservation' and criteria were determined to evaluate the relationship between the transformation of vernacular settlements and socio-cultural sustainability. Within the scope of the research, two vernacular locations selected in order to discuss the conceptual framework and to test the determined evaluation criteria; Mustafapaşa-Sinasos from the Cappadocia region and Sassi from the Matera region. In the selection of these settlements, the similarities of their geographical and physical contexts, as well as the socio-cultural ruptures experienced in both settlements in the 20th century, played a role. On the other hand, different effects of socio-cultural differences on vernacular settlements and cultural landscape were observed in similar geographical and physical contexts with this study. Both regions have been included in the UNESCO World Cultural Heritage List, emphasizing the authenticity of their vernacular heritage. In parallel with this, transformation processes related to tourism continue in both regions. With this study, in the light of the comparative evaluations made on Mustafapaşa-Sinasos (Cappadocia) and Sassi (Matera), the importance of providing socio-cultural sustainability in vernacular settlements has been emphasized while the historical environment is inevitably transformed in many parts of the world today. With this thesis, it is aimed to contribute to the studies in this field.