Geçmişte var olan kültürel, sosyal ve tarihi öneme sahip yapılar; ulusal kimliğin, kültürün ve toplumsal yapının bir göstergesi olduğu için sürdürülebilir olmalıdır. Zamanla insanların ihtiyaçları ve konfor koşulları değişmeye başlamış ve bu doğrultuda mekânlar işlevini yitirmiş, atıl kalmış veya yıkılmıştır. Yapıların özgün işlevlerini yitirmelerinin sosyal, kültürel, çevresel ve ekonomik gibi birçok nedeni olabilir. İnsanların konfor koşulları, ihtiyaçları ve günümüzün getirdiği yeni işlevler, binaların belirlenen mekânlara atfedilerek çağa uyum sağlamak için yeniden işlevlendirilmesi veya başka bir deyişle adaptif olarak yeniden kullanılması bu yapıların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Yeniden işlevlendirme kavramı çerçevesinde, bugüne kadar yapılan çalışmaların çoğu, Kültürel Miras, Endüstri Mirası ve Koruma kavramları ile bağdaştırılarak, geleceğe aktarılmak üzere yeniden işlevlendirilmesi adına yapılmıştır. Ancak günümüzde, sürdürülebilirlik çerçevesinde tüm binaların yıkımı ve yeniden inşa edilmesi değil, var olduğu şekilde, işlevlendirilerek kullanımını sürdürmesi üzerinde durulması gerekmektedir. Mevcutta var olan yapının geleceğe aktarılması, uyumlandırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için iklim değişikliği ve dayanıklılık konuları ile birlikte ele alınmalıdır. Bu tez çerçevesinde geçmişte var olan yapıları günümüze aktarmak yerine, bugün var olan tüm yapıları geleceğin koşullarına uyarlayarak dönüştürmenin yolları araştırılmaktadır. İklim değişikliğinin doğa ve insanlar üzerinde etkileri olduğu gibi, var olan bir yapının geleceğe aktarılmasında da büyük etkileri olmaktadır. Gelecekte sıcaklık faktöründeki değişim, binalardaki ısıtma ve soğutma ihtiyacındaki yoğunlaşmayı belirlemektedir. Bu bağlamda, yapıların iklim değişikliğine karşı tutumunu görebilmek için, iklim değişikliğine karşı gelecek senaryoları oluşturulmaktadır. Oluşturulan gelecek senaryolarının, yapılar üzerine etkileri irdelenerek, yapı özelinde tasarım önerilerinde bulunulacaktır. Sonuç olarak, tez kapsamında mevcutta var olan bir yapının geleceğe aktarılması ve uyumlandırılması, iklim değişikliği konusuyla birlikte ele alınmıştır. Çalışmada genelden özele doğru bir yöntem izlenmektedir. Tanımlamaları yapılan kavramlar tek bir kavram altında toplanmaktadır. İklim gelecek senaryosu oluşturmak için, Ankara'nın iklim verileri ele alınarak, 2050 ve 2080 yıllarına ait senaryolar oluşturulmuştur. Oluşturulan gelecek senaryolarına bağlı olarak tasarım önerileri getirilecektir. Elde edilen tüm bilgiler örnek bir yapı üzerinden değerlendirilecektir.
The constructions with cultural, social and historical importance that existed in the past should be sustainable, as they are an indicator of national identity, culture and social structure. Over time, people's needs and comfort conditions began to change, and in this direction, the places lost their function, remained idle or were demolished. There can be many reasons such as social, cultural, environmental and economic for the buildings to lose their original functions. The comfort conditions of people, their needs and the new functions brought by today, and re-functioning of the buildings, or the adaptive reuse of them in another saying, by attributing them to the designated places for adaptation to the era, ensures the sustainability of these buildings. Within the framework of the concept of re-functioning, most of the studies done so far have been conducted for being re-functionalized to be transferred to the future, in association with the concepts of Cultural Heritage, Industrial Heritage and Protection. However, today, within the framework of sustainability, it is necessary to focus on the continuation of their use by functioning them as they exist, but not on the demolition and rebuilding of all buildings. In order to transfer the existing structure to the future, adapt it to the future and ensure the sustainability, it should be addressed with the issues, climate change and resilience. The studies conducted on the related concepts and the ways of handling the subject in these studies are presented in the literature review section of this thesis.Within the framework of this thesis, instead of transferring the constructions that existed in the past to the present, ways of transforming all existing structures by adapting them to the conditions of the future are investigated. Climate change has great effects on the transfer of an existing construction to the future, as well as on nature and people. The change in the temperature factor in the future determines the concentration in heating and cooling needs in buildings. In this context, future scenarios against climate change are created in order to see the attitudes of the buildings against climate change. By examining the effects of the created future scenarios on the constructions, design suggestions will be made specific to the structures. As a result, within the scope of the thesis, the transfer and adaptation of an existing construction to the future have been discussed with the issue of climate change. In this study, a method from general to specific is followed. The defined concepts are gathered under a single concept. In order to create a climate future scenario, scenarios for the years 2050 and 2080 were created by taking into account the climate data of Ankara. Design proposals will be made, depending on the future scenarios created. All the information obtained will be evaluated based on a sample construction.