Sanayileşme ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kent nüfusu her geçen gün artmaktadır. Buna bağlı olarak kentlerin büyümesi ile alt yapı, ulaşım, konut, sanayi ve enerjiye duyulan ihtiyaç artmaktadır. Hızla büyümekte olan kentlerde, canlı yaşamı için hayati olan suya duyulan talep ve nüfus artışına paralel olarak tüketilen su miktarı artmaktadır. Artan tüketim ile sınırlı olan su kaynakları daha da sınırlı bir hale gelmektedir. Küresel olarak su kaynaklarının yaklaşık %69'u tarımsal amaçlarla kullanılmaktadır. Bu miktarı %19 ile sanayi sektörü (enerji, ticari ve endüstriyel sektörler) ve %12 ile konut kullanımı izlemektedir (Birleşmiş Milletler, 2014). Bu durum göz önünde bulundurulduğunda küresel ölçekteki su tüketiminde büyük bir paya sahip olan yapılar ve yapı stoğunun çoğunu oluşturan konutlarda su kullanımının yönetimi ve su kaynaklarının korunması sürdürülebilir bir çevre sağlanması açısından oldukça önemlidir. Bu çalışma ile Safranbolu gibi mimari dokusu koruma altına alınmış tarihi kentlerde, hızlı nüfus artışı, küresel ısınma, iklim değişikliği ve bilinçsiz su kullanımı nedenleriyle meydana gelen su kaynaklarının hızla tükenmesi ve her geçen gün artan su talebi problemine çözüm aranmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda bölgede bulunan sarnıçların yeniden işlevlendirilmesi ile yapılarda su verimliliğini arttırmak amaçlanmıştır. İlk olarak bu konu ile ilgili kaynak taraması yapılmıştır. Yapılan kaynak taraması sonucunda, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın olumsuz etkileri ile nüfus artışı ile paralel olarak artan su talebinin, su kaynaklarının varlığını ve kalitesini olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılarda su verimliliğini sağlamak amacıyla su tasarruflu ekipman kullanımı ve atık suyun geri dönüşümü gibi stratejilerin uygulanabileceği saptanmıştır. Özellikle, mimari mirası koruma altına alınmış tarihi kentlerde hali hazırda bulunan ve unutulmaya yüz tutmuş mimari birer değer olan su yapılarının yeniden işlevlendirilerek kullanımının, su verimliliğinin sağlanmasında önemli bir potansiyel olabileceği sonucuna varılmıştır. Bu çalışma kapsamında ele alınan Safranbolu Tarihi Kentinde, su kuyuları, çeşmeler, yağmur depoları, kar kuyuları ve sarnıçlar gibi çeşitli su depolama unsurlarının olduğu belirlenmiştir. Safranboludaki su yapıları arasından sarnıçlar, kapasitelerinin büyük olması, sayıca fazla olmaları, çoğunun kullanılabilir durumda olması ve konumları sebebiyle bu çalışmada ele alınmıştır. Bu doğrultuda, Safranbolu Tarihi Kentinde saha çalışması yapılması planlanmıştır. İki aşamada yürütülen saha çalışmasında, kentteki 11 adet sarnıca ulaşılabilmiştir. Tespit edilen sarnıçlar incelenip belgelenmiştir. Daha sonra çalışma alanı olarak belirlenen bölgedeki 12 konağın ve 13 konutun günlük, aylık ve yıllık su tüketim verileri uygulanan anket çalışması ile tespit edilmiştir. Ayrıca yapılan anket uygulaması sonucunda suyun mekânsal kullanım ile bu mekanlardaki su tasarruflu ekipman kullanımı ile ilgili analizler yapılmıştır. Yapılan saha çalışması sonucunda, ele alınan 25 yapıda tüketilen su ile bu yapılar üzerinden yapılan yağmur suyu hasadı sonucunda gelen atık suyun ve yağış rejimine bağlı olarak bölgede olması beklenen yüzeysel akış suyunun, bölgedeki sarnıçlarda rahatça depolanıp arıtılarak geri kazanılabileceği görülmüştür. Ayrıca bölgede tespit edilememiş başka sarnıçlarında olduğu, keşfedilecek olan bu sarnıçlarla birlikte daha fazla yaşam alanının değerlendirmeye alınarak daha fazla suyun geri kazanılabileceği öngörülmektedir.
Due to industrialization and economic development, the urban population is increasing day by day. Accordingly, with the growth of cities, the need for infrastructure, transportation, housing, industry and energy is increasing. In rapidly growing cities, the demand for water, which is vital for life, and the amount of water consumed increase in parallel with the population. With increasing consumption, water resources are becoming increasingly scarce. Globally, approximately 69% of water resources are used for agricultural purposes. This amount is followed by the industrial sector (energy, commercial and industrial sectors) with 19% and residential use with 12% (United Nations, 2014). Given the circumstances, the management of water use and the protection of water resources in buildings and residences, which have a large share in water consumption on a global scale, are very important in terms of providing a sustainable environment. In this study, it has been tried to find solutions to problems such as rapid depletion of water resources and increasing water demand because of the rapid population growth, global warming, climate change and unconscious water use in historical cities such as Safranbolu, whose architectural texture is under protection. In this context, it is aimed to increase water efficiency in buildings by adaptive reuse of the cisterns in the region. In this direction, firstly, a literature review was conducted. As a result of the literature review, it was concluded that climate change and global warming caused an increase in water demand with population growth, and in this case, it negatively affected the existence and quality of water resources. In this context, it has been determined that strategies such as the use of water-saving equipment and wastewater recycling can be applied in order to ensure water efficiency in buildings.In particular, it was concluded that the adaptive reuse of water structures, which are architectural values that are already in the historical cities can be an important potential in ensuring water efficiency. It has been determined that there are various water storage elements such as water wells, fountains, rain tanks, snow wells and cisterns in the historical city of Safranbolu, which is considered within the scope of this study. Among the water structures in Safranbolu, the cisterns are discussed in this study because of their large capacity, their large number, the fact that most of them are usable and their location. In this direction, it is planned to carry out field work in Safranbolu Historical City. Fieldwork was carried out in two stages and 11 cisterns in the city were reached. The detected cisterns were examined and documented. Then, daily, monthly and annual water consumption data of 12 mansions and 13 residences in the study area were determined by the applied survey study. In addition, as a result of the survey application, analyzes were made about the spatial use of water and the use of water-saving equipment in these places. As a result of the field work, it has been seen that the water consumed in the 25 buildings, the wastewater generated as a result of the rainwater harvesting from these buildings and the surface runoff water expected to be in the region can be easily stored and treated in the cisterns in the region.In addition, it is predicted that there are other cisterns that have not been identified in the region, and that with these cisterns to be discovered, more living areas can be evaluated and more water can be treated.