E.M. Forster's A Passage to India is considered as his masterpiece. He wrote That novel after he paid two visits to India. Forster in this novel focuses on personal Relationships avoiding the reference to political issues namely the colonization and The domination of Great Britain forces to India. He believes that, love, affection and İntimacy are the best vehicle to reach a kind of understanding between the native Indian and the Anglo-Indian, but he faces many problems in presenting the events, Because the Indian in A Passage to India insists on demanding independence from The British rule. This thesis consists of an introduction, three chapters and a Conclusion. Chapter one covers the Poetics of place in the novel. In the very beginning of The novel, Forster depicts the city of Chandarpore as the main setting of the events of The novel. It is divided into two completely different places. The one is native and is Described as very dirty and the streets there are very narrow and even the river Ganges is no more holy there. The second sector inhabited by the English is presented as very clean with gardens everywhere and even the river Ganges looks Very bright and clean there. The theme of separation is presented through the setting Of the novel. Chapter two deals with the organic form of A Passage to India. The novel Falls into three parts. The first one is called “Mosque” , symbol of Muslims religion, Where Dr. Aziz, the colonized, meets Mrs. Moore, the colonizer. A glimpse of hope Of attainting a balanced relationship between the native Indian and the British citizen Sparks through the relationship between Dr. Aziz and Mrs. Moore. Part two “Caves” Stands for disillusionment and misunderstanding between the two races which Developed after Adela's supposed to be raped in Marabar Caves. Part three “Temple” Shows the possibility of reconciliation and revelation between the two races Especially after Aziz is set free and all accusations are dropped. Furthermore, the Appearance of Mrs. Moore's children Ralph and Stella on the stage of the events also Gives a glimpse of hope and reconciliation between the two races at the end of the Novel. Chapter three deals with the concept of colonization and imperialism in the Novel. These concepts, in fact, are the dominant ones in the novel. The chapter Focuses on the Indian and the English relationship which passes through many ups And downs because most of the English in India consider themselves as “Superior” in Treating the native Indians as the “Inferior”. The novel closes with the famous scene Of the meeting between Aziz and Fielding in the jungle riding horses. The opposition Between the two is very obvious especially when Aziz refers to the Indian İndependence and he does not want to see any English in India anymore. It points out The impossibility of a balanced relationship between the two races while the British Forces are there ruling India.
E.M. Forster’ın Hindistan’a bir Yol adlı romanı, bir başyapıt olarak göz önünde bulundurulmaktadır. Bu roman yazılmadan önce kendisi Hindistan’ı iki kez ziyaret etmiştir. Sömürgeleştirme ve İngiltere güçlerinin, Hindistan üzerindeki egemenliği şeklindeki siyasi sorunlardan uzak duran Forster, bu romanda kişisel ilişkiler üzerine odaklanır. Yazar yerli ve kökleri İngiltere ve Avrupa’ya dayanan Hintliler arasında bir tür uzlaşmaya erişebilmek için sevgi, şefkat ve yakınlığın en iyi araçlar olduğuna inanır; ancak Hindistan’a bir Yol içinde yer alan Hintlinin, İngiliz yönetiminden bağımsız olmadaki ısrarı, yazarın olay sunumunda birçok sorunla karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur. Bu tez, bir giriş, üç bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır. Birinci bölüm, roman içinde yer alan şehir ve yerlerin tasvir edilmesi ve betimlenmesiyle ilgilidir. Romanın en başında Forster, roman içinde geçen olayların yaşandığı asıl yer olan Chandarpore şehrini betimler. Şehir, birbirinden tamamen farklı, iki ayrı kısma ayrılmıştır. Birinci kısımda yerliler yaşar. Şehrin bu kısmının çok pis olduğu, caddelerinin çok dar olduğu ve hatta bu tarafta akan Ganj Nehrinin bile artık kutsal olmadığından bahseder. İkinci kısımdaysa İngilizler yaşamaktadır ve bu kısım çok temiz olmakla birlikte her tarafı bahçelerle kaplıdır ve hatta bu tarafta akan Ganj Nehri bile daha canlı ve temiz görünmektedir. Ayırma teması romana, romanın konusu ilerledikçe daha da oturtularak ifade bulmuştur. İkinci bölüm, Hindistan’a bir Yolun organik formunu betimlemektedir. Roman üç ayrı bölüme ayrılır. Birinci bölüme, İslam dini ve Müslümanlığın sembolü olan “Camii” adı verilmiştir. Burada, sömürgeleştirilmiş olan Dr. Aziz, sömürgeleştirici olan Bayan Moore ile tanışır. Dr. Aziz ile Bayan Moore arasındaki vii ilişki aracılığıyla, Hindistan’ın yerlisi olan biriyle bir İngiliz vatandaşı arasında dengeli bir ilişki kurulması umudu alevlenir. “Mağaralar” adı verilen ikinci bölümdeyse, Adela’nın Marabar Mağaralarında gerçekleşen sözüm ona tecavüzünden sonra iki ırk arasında gelişen, hayal kırıklığı ve yanlış anlaşılma temsil edilir. “Tapınak” adı verilen üçüncü bölüm, özellikle Aziz serbest bırakıldıktan ve kendisine karşı yapılan tüm suçlamalar düştükten sonra iki ırk arasında oluşabilecek uzlaşma ve aydınlanma olasılığını gösterir. Bundan başka, Bayan Moore’un çocukları, Ralph ve Stella’nın olay sahnelerinde yer alması, romanın sonunda iki ırk arasında uzlaşmaya dair bir umut ışığı bulunduğuna işaret eder. Üçüncü bölüm romandaki sömürgeleştirme ve emperyalizm konseptlerini irdeler. Bu konseptler, aslında roman içindeki hâkim konseptlerdir. Bölüm, Hindistan’da yaşayan birçok İngiliz’in, Hintlilere “ikinci sınıf” muamelesi yaparak kendilerini “birinci sınıf” insanlar olarak görmelerinden kaynaklanan, Hintli ve İngiliz arasındaki ilişkide yaşanan iniş-çıkışlar üzerinde durmaktadır. Roman, ormanda at binen Aziz ile Fielding’in karşılaştığı ünlü sahneyle son bulur. İkisi arasındaki zıtlık, özellikle Aziz’in artık Hindistan’da İngiliz görmek istemediğinden ve Hindistan bağımsızlığından bahsetmesi üzerine oldukça aşikârdır. İngiliz güçlerinin orada olduğu ve Hindistan’ı yönettiği sürece iki ırk arasındaki ilişkinin dengeli bir ilişki olmasının imkânsızlığına dikkat çeker.