“Türkiye ve İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması”, Mavi Marmara olayı olarak adlandırılan olay nedeniyle Türkiye’de yapılan ceza yargılamalarına ilişkin pek çok sorunu gündeme getirmiştir. Anlaşma’nın yürürlüğe girmesiyle, olaya ilişkin devam etmekte olan kovuşturmada düşme, soruşturmada ise kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Söz konusu yargılamalarda, Mavi Marmara gemisinin tabiiyetinin belirsiz oluşu, Türkiye’nin yargılamaya dayandığı ilkeleri de tartışmalı hale getirmektedir. Bunun yanında yargılamaların akıbeti, Anlaşma’nın cezai muafiyet öngören 4. maddesinin hukuki niteliği ve anayasaya uygunluğuna ilişkin sorulara verilecek cevaplara bağlıdır.
“Procedural Agreement on Compensation Between the Republic of Turkey and the State of Israel” brought intomany questions about criminal judicial proceeding in Turkey in consequence of the case called as Mavi Marmara.With the entrence into force of the agreement, the trial was dismissed and also in terms of investigation decisionnot to prosecute was ordered. But uncertainity of nationality of the ship Mavi Marmara also renders controversialthe judiciary principles referenced by the Turkish judicial authorities. Besides result of the judgement depend on theanswers which will be given to the legal character and constitutionality of 4th clause of the agreement.