Özet:
Geçmişte belirlenen bir amaca ve işleve hizmet edecek şekilde tasarlanarak günümüze kadar
ayakta kalan taşınmaz kültür varlıklarının yeniden işlevlendirilerek yaşama katılması binanın
sürdürülebilir olmasını sağlar. Bu bağlamında yapılacak çalışmalarda binanın ihtiyaca uyumlu
hale getirilmesi ve güncel sorunlara cevap verebilmesi önem taşır. Uyumun sağlanması
sürecinde ihtiyaçların karşılanması amaçlanırken; tarihi binaya yapılabilecek müdahaleler ise
sınırlıdır. Bu durum çeşitli normlarda da belirtilmektedir. Tarihi binanın değişen işlevinin
bağlam ve mekansal ihtiyaçlar ile örtüşmesi ve kullanıcı memnuniyetinin sağlanması için iç
ortam çevre kalitesinin arttırılması, bunun yanı sıra mevcut enerji etkinliğinin arttırılması
hedeflenmektedir. Bu amaçla binaya yapılacak müdahalelerden birisi iç mekânın doğal
aydınlatma performansının artırılarak enerji tasarrufu ve optimum düzeyde görsel konfor
şartlarının sağlanmasıdır. Bu çalışmada, Mersin İli, Akdeniz İlçesi’nde bulunan tescilli tarihi
bir bina ele alınarak günışığından en fazla yararlanmak amacıyla bir araştırma yapılmıştır. Bina
1887 yılında Papaz mektebi olarak kullanıma açılmış, çeşitli yıllarda basit onarımlar
geçirmiştir. Günümüzde Toros Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesine
hizmet vermektedir. Binada yer alan, kuzey, doğu ve batı olmak üzere 3 farklı yönden günışığı
alan 4 numaralı çizim atölyesi ile kuzey ve batı olmak üzere 2 farklı yönden günışığı alan 3
numaralı çizim atölyesinde, iç ortam çevre kalitesinin değerlendirme parametrelerinden biri
olan günışığının etkin kullanımı incelenmiştir. Atölyelerde bulunan masaların her birinden,
güneşli ve kapalı havada, günün farklı saatlerinde (09.00, 13.00, 15.00, 18.00) günışığı, günışığı
ve yapay aydınlatma ile yalnızca yapay aydınlatma olmak üzere 3 farklı aydınlık düzeyi ölçümü
yapılarak mevcut durum değerlendirilmiştir. Değerlendirme için kullanılan iki atölyenin birçok
bölümünde ülkemizde kabul görmüş olan Eğitim binalarında, öğrenmenin verimli bir biçimde
gerçekleştirilmesi açısından en az aydınlık düzeyleri TS EN 12464-1 (2013) standardındaki
aydınlık düzeylerini karşılamadığı tespit edilmiştir. Her iki atölyede de kullanılması önerilen
farklı derinlikteki basit ışık raflarının mekanın aydınlık düzeyleri üzerindeki etkileri ‘Velux
Daylight Visualizer’ simülasyon programı ile değerlendirilmiştir. Çalışmada, demontabl olmak
koşuluyla; farklı derinlikte (180 cm yükseklikte 40 cm, 50 cm ve 60 cm eninde) basit ışık rafları
ile günışığından maksimum fayda sağlamak, standart aydınlık düzeyi değerlerini yakalamak ve
yapay aydınlatmaya en az düzeyde ihtiyaç duyulmasını sağlamak amaçlanmıştır.