6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun yayımı itibariyle çalışma alanlarında gerekli önlemlerin alınması hususunda ciddi yol alınmıştır. Bu Kanun kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin bütün çalışanları kapsamaktadır. Bu bağlamda; eğitim kurumlarında da iş sağlığı ve güvenliği kapsamında uygulanması gereken faaliyetlerle ilgili gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Ancak, uygulanan tüm iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine rağmen eğitim kurumlarında hala istenilmeyen kazalarla karşılaşılmaktadır. Bu durum, alınan önlemlerin yetersiz kaldığını ve başka önlem ile düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. İş yerlerine ayrılacak olan iş sağlığı ve güvenliği çalışma süreleri, işyerlerinin tehlike sınıfına göre belirlenmekte ve çalışan personel sayısı üzerinden hesaplanmaktadır. Hali hazırdaki mevzuatta eğitim kurumlarının tehlike sınıfı az tehlikeli olarak belirlenmiş ve çalışma süresi çalışan başına 10 dakika olacak şekilde hesaplanmıştır. Ancak, bu çalışma süreleri hesaplanırken eğitim kurumlarında görev alan personelle aynı ortamı paylaşan ve aynı risk altında bulunan öğrenciler göz önünde bulundurulmamıştır. Nitekim her yıl eğitim kurumlarında öğrenciler birçok kaza yaşayarak yaralanmalara maruz kalmakta hatta hayati kayıplar yaşamaktadır. Bu sebeple, eğitim kurumlarındaki çalışma süreleri hesaplanırken öğrencilerinde göz önünde bulundurulması elzem hale gelmektedir. Diğer taraftan, eğitim kurumlarının tehlike sınıfının az tehlikeliden tehlikeli sınıfa yükseltilmesiyle iş sağlığı ve güvenliği çalışma sürelerinde artış olacağından tehlikeler ve riskler daha detaylı belirlenerek gerekli düzenleyici ve önleyici faaliyetler daha doğru uygulanacaktır. Bu bağlamda; bu çalışmada, eğitim kurumlarında yaşanılan kaza sayılarının azaltılması ve bu kurumlarda bulunan kişilerin daha az tehlikeye maruz kalması için eğitim kurumlarının tehlike sınıfının yükseltilmesinin gerekliliği üzerine bir araştırma yapılmıştır. Bu amaçla Ankara'da bulunan ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere 3 farklı eğitim kurumunda alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Söz konusu kurumlardaki tehlikeler ve riskler belirlenerek Fine Kinney Yöntemi ile risk değerlendirmeleri yapılmıştır. Çalışma sonucunda eğitim kurumlarının daha güvenli ortamlar haline gelebilmesi için gerekli düzenleyici ve önleyici faaliyetler önerilmiştir.
Since the publication of the Occupational Health and Safety Law No. 6331, serious progress has been made in taking the necessary precautions in the work areas. This Law covers all employees regardless of public and private sector discrimination. In this context; Necessary studies are carried out in educational institutions regarding activities that should be implemented within the scope of occupational health and safety. However, despite all the occupational health and safety activities implemented, unwanted accidents are still encountered in educational institutions. This situation shows that the measures taken are insufficient and that other measures and regulations are needed. Occupational health and safety working hours to be allocated to workplaces are determined according to the hazard class of the workplaces and calculated over the number of employees. In the current legislation, the danger class of educational institutions is determined as less dangerous and the working time is calculated as 10 minutes per employee. However, while calculating these working hours, students who share the same environment with the personnel working in educational institutions and are at the same risk are not taken into account. As a matter of fact, every year in educational institutions, students experience many accidents and suffer injuries and even life losses. For this reason, it becomes essential to take into account the students' working hours in educational institutions. On the other hand, as the occupational health and safety working hours will increase with the increase of the hazard class of educational institutions from the less dangerous class, the hazards and risks will be determined in more detail and the necessary regulatory and preventive actions will be implemented more accurately. In this context; In this study, a research was conducted on the necessity of increasing the danger class of educational institutions in order to reduce the number of accidents experienced in educational institutions and to expose people in these institutions to less danger. For this purpose, field work has been carried out in 3 different educational institutions, namely primary education, high school and university in Ankara. The dangers and risks in these institutions were determined and risk assessments were made using the Fine Kinney Method. As a result of the study, necessary regulatory and preventive actions have been suggested for educational institutions to become safer environments.