Harold Pinter‟s The Caretaker (1960) and Edward Albee‟s The Zoo Story (1959), two plays written in the style of Absurd Drama, build around the theme of man‟s alienation in society resulting from the lack of communication that characterizes the
modern society. Pinter and Albee are among the most prominent dramatists in English and American Literature respectively. Both playwrights are exponents of the Theater of the Absurd, which became popular after World War II. In their plays,
Pinter and Albee portray the predicament of mankind and the alienated existence of human beings. Accordingly, this study focuses particularly on the theme of estrangement as reflected in the interaction of the characters in both plays -Aston,
Mick and Davies in The Caretaker, and Jerry and Peter in The Zoo Story- all of whom are the victims of alienation caused by lack of communication. These
characters are estranged from their families and friends. Their alienation is either
imposed upon them by others or results from their own nature. The experiences they live through cause these characters to become alienated from the society in which they live. These figures are not capable of connecting or communicating with other
people, a characteristic feature of the plays written in the tradition of Absurd Drama. This problematic experience, coupled with the indifference of the outside world to their predicament, drift these characters to alienation, sometimes to death.
“Uyumsuzluk Tiyatrosu”(Anlamsız Tiyatro) tarzında yazılmış olan Harold Pinter‟ın The Caretaker (Kapıcı-Bakıcı) (1960) ve Edward Albee‟nin The Zoo Story (Hayvanat Bahçesi Hikayesi) (1959) adlı oyunları, modern toplumda yaşanan iletişim eksikliği kaynaklı, bireyin yabancılaĢması teması etrafında şekillenir. Pinter ve Albee İngiliz ve Amerikan Edebiyatları‟nın önde gelen oyun yazarları arasında yer alır. Her iki yazar da II. Dünya Savaşı sonrasında popularite kazanan anlamsız tiyatro alanında eserler vermiş olup, özellikle bu iki oyunda insanın içinde bulunduğu bunalımları ve giderek artan yabancılaşma duygusunu eserlerine yansıtmışlardır. Bu çalışma özellikle her iki oyunda yer alan karakterler arasında yaşanan etkileşimler sonucu bireyde ortaya çıkan yabancılaşma duygusunu ele alır. The Caretaker adlı oyunda Aston, Mick ve Davies, The Zoo Story’de Jerry ve Peter karakterleri, iletişim kopukluğu nedeniyle yabancılaşma duygusu yaşayan insanlar olarak karşımıza çıkarlar. Aile ve arkadaşlarından yabancılaşmış olan bu karakterlerin içinde bulunduğu bu durum etrafındaki insanlar tarafından dayatılmış olabileceği gibi kendi
doğalarından da kaynaklanıyor olabilir. Bu karakterlerin yaşadıkları olaylar, içinde yaşadıkları toplumla bağlarının kopmasına yol açar. Anlamsız Tiyatro geleneği içinde yer alan eserlerde olduğu gibi, söz konusu iki oyundaki karakterler diğer insanlarla sağlıklı bir iletişim kurma becerisine sahip değildirler. Bu problemli yaşantı üzerine bir de dış dünyanın onların yaşadığı sorunlara karşı duyarsızlığı eklendiğinde, bu durum söz konusu karakterleri yabancılaşmaya, hatta bazen ölüme kadar götürür.