Türkiye'de uygulanan neredeyse sıfır enerjili bina (NSEB) yaklaşımının değerlendirilmesi

Abstract

Dünya nüfusunun artmasıyla beraber, enerji tüketimi geometrik oranla artmaktadır. Endüstri devrimiyle başlayan sanayileşme hareketi, yapılarda ısıtma ve havalandırma ihtiyacının oluşmasıyla beraber; gelişen ülkelerde kömür kullanımının artarak devam etmesine, dolaylı olaraktan sağlık sorunları ve çevresel kirlilik ortaya çıkmaya başlamıştı. İklim krizinin sonuçlarını her alanda görmeye başladığımız günümüzde, 196 ülke bir araya gelerek Paris İklim Anlaşmasını imza altına alarak, 2050 yılına kadar karbon salınımını azaltarak kontrol altına almaya çalışmaktadır. Türkiye ise bu hedefler kapsamında verilen taahhütleri yerine getirmek için birtakım kanunlar ve yönetmelikler hazırlayarak, bazı yasal zorunluluklar getirmiştir. Bu yasal mevzuatlardan birisi de hala yürürlükte olan, 05.12.2008 tarihli ve 27075 sayılı Resmî Gazete 'deki yönetmelik olan "Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği'dir. Bu yönetmeliği değerlendirmek için Türkiye gibi Avrupa Birliği Direktifleri 'ne bağlı olan Hollanda özelinde bir örnek bina seçilerek, her iki ülke yönetmeliklerinin de incelemesi yapılmıştır. Bu yapının enerji verilerinin ise; Hollanda mevzuatında zorunlu olan Enerji Performans Sertifikası (EPC) ve Türk mevzuatında zorunlu olan Enerji Kimlik Belgesini (EKB) karşılaştırılarak analizi yapılmıştır. Yapı kabuğu bileşenleri belirlenerek karşılaştırılmış olan örnek yapının, malzeme farklılıkları tespit edilmiş ve aynı zamanda da teknik olarak oluşan farklar analiz edilmiştir. Bu tez kapsamında yapılan bu analizlerden elde edilen sonuçlar, 2050 yılı 'Net Sıfır' taahhütleri kapsamında hedeflenen Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) tanımının referans bina üzerinden yapı sınıflandırılmasının belirlenmesiyle değil enerji tüketimi üzerinden değerlendirilmesini ele almaktadır.

While increasing in the world population, energy consumption is increasing at geometric rate. The industrialization movement that started with the industrial revolution, along with the need for heating and ventilation in buildings; The increasing use of coal in developing countries resulted in indirect health problems and environmental pollution. Nowadays, when we begin to see the consequences of the climate crisis in every field, 196 countries are trying to get under control by reducing carbon emissions by 2050 by signing the Paris Climate Agreement. On the other hand, Turkey has prepared some laws and regulations in order to fulfill the commitments made within the scope of these targets and has brought some legal obligations. One of these legal regulations is the "Energy Performance Regulation in Buildings", which is the regulation in the Official Gazette dated 05.12.2008 and numbered 27075, which is still in effect. In order to evaluate this regulation, a sample building specific to the Netherlands, which is bound to the European Union Directives such as Turkey, was selected and the regulations of both countries were examined. The energy data of case building are; the analysis was made by comparing the Energy Performance Certificate (EPC), which is mandatory in the Dutch legislations , and the Energy Performance Certificate (EPC), which is mandatory in the Turkish legislations. The material differences of the case building in Netherland, which were compared by determining the building components and elements , were determined and at the same time, the technical differences were analyzed. The results obtained from these analyzes conducted within the scope of this thesis deal with the evaluation of the Near Zero Energy Building (NSEB) definition targeted within the scope of the 'Net Zero' commitments for 2050, not by determining the building classification over the reference building, but by energy consumption.