Ülkenin nüfusu en yüksek, en kentleşmiş ve sanayileşmiş bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde yaşanan 1999 Depremlerinin ardından geniş ölçekli iyileştirme çalışmaları başlatılmış, merkezi
ve yerel yönetimlerin yanı sıra pek çok kurum ve sivil toplum
bu çalışmaların parçası haline gelmiştir. Ancak, 1999 Depremlerinin yıkıcı etkileri karşısında afet politikalarını yönlendiren yasal çerçevenin kısıtlılığı anlaşıldığından bu alanda önemli adımlar atılmıştır. Öte yandan, uluslararası düzeyde risk yönetimini
benimseyen bir yaklaşım gelişmesi, ülkeleri afet yönetimlerini
biçimlendiren politikalarını ve yasal düzenlemelerini gözden
geçirmeleri gerekliliğini tetiklemiştir. Bu ihtiyaçtan hareketle
çalışma, ülkemizdeki afet politikalarını şekillendiren mevzuatı
ve süreç içindeki değişimlerini mekansal planlamayı nasıl yönlendirdiğini incelemektedir. Risk azaltma amacıyla son 20 yılda
kentsel planlama mevzuatına eklenen yasal düzenlemelerin neler olduğu, amaç ve kapsamları ele alınmıştır. Bu doğrultuda,
5393 sayılı “Belediye Yasası”nın 73. Maddesi, 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”, 6306 sayılı
“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve 3194 Sayılı “İmar Kanununun Geçici 16. Maddesi (İmar
Barışı)” kentsel riskleri azaltma politikalarını biçimlendiren ana
düzenlemeler olup, çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Bu
çalışma, yıkım gören alanların iyileştirilmesinin yanı sıra kentsel
riskleri azaltma amacıyla oluşturulan yasal düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin sorunlar ve eleştirileri ortaya koymaktadır
Following the 1999 Earthquakes stricken Marmara Region, as the
most populated, urbanized and industrialized region of the country, large-scale recovery efforts have been initiated; and in addition to central and local administrations, many institutions and
civil societies have become the part of these studies. However, in
the face of the devastating effects of the 1999 Earthquakes, significant steps have been taken in legal framework due to its limitedness in guiding disaster policies. Besides, development of the
risk management approach at the international level has triggered
countries to review their policies and legal regulations shaping
their disaster management. Based on this need, the study examines the legislation that shapes the disaster policies and guides
spatial planning in our country and its change in the meantime.
The legal regulations that have been added to the urban planning
legislation in the last 20 years for the purpose of risk mitigation
have been discussed. To this end, Article 73 of the “Municipality
Law” (no. 5393), “Law on Conservation of Deteriorating Historic and Cultural Property through Renewal and Re-use” (no.
5366), “Law on the Transformation of Areas at Disaster Risk”
(no. 6306), and Temporary Article 16 of Development Law (no.
3194) (Peace of Reconstruction) are determined as the main regulation shaping policies for reducing urban risks, and evaluated
within the scope of the study. Therefore, this study puts forward
the problems and criticisms regarding the implementation of legal arrangements established for the purpose of mitigating urban
risks as well as recovery of the disaster-prone areas