Neil Gaiman'ın American Gods adlı romanı farklı kadim mitolojilerden gelen bir çok mitolojik tanrı ve figürün yirmi birinci yüzyıl Amerika'sında hayatta kalma çabasını anlatmaktadır. Bununla birlikte bu kadim tanrılar giderek yerlerini Amerikan toplumunun Televizyon, Teknoloji ve Medya gibi yeni tanrılarına bırakmaktadırlar. Bu tez Gaiman'ın romanını Fransız kuramcı Jean Baudrillard'ın simülakr kuramına dayandırarak incelemeyi hedeflemiştir. Baudrillard günümüz çağdaş dünyasında gerçeklik kavramının yerine sadece kopyaların geçmediğini ve bu kopyaların kendi gerçekliklerini yaratmış ve bu şekilde de hipergerçekliğe ulaşmış simülakrlar olduğunu öne sürmektedir. Tezin amacı, romanın ana karakteri Norveç mitolojisinden Baldur'un simülakrı Shadow Moon, yine Norveç mitolojisinden Odin'in başarısız kopyası Wednesday ve diğer ikincil karakterleri inceleyerek bu figürlerin bir simülakra dönüşemedikleri sürece Amerika'da hayatta kalamayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Neil Gaiman'ın romanı da bu eski tanrıların, kopyası oldukları tanrıların öykülerini yeniden yaşamak yerine, Amerikan değerlerine uyum sağlayıp kendi öykülerini yazma uğraşlarını betimlemektedir. Neil Gaiman da Amerika'da yaşamını sürdüren Avrupalı bir göçmen olarak bu sürece uzak değildir. Kendisi, bu deneyimini Avrupalı tanrıların Amerika'ya uyum sağlaması olarak romanında yansıtmaktadır. Eski tanrıların ardından yeni tanrıları ele alan bölüm, Amerikan toplumunun tüketicilik, teknoloji ve tarihi reddetmesi gibi özellikleri Baudrillard'ın kuramı çerçevesinde incelemektedir.
Neil Gaiman's American Gods tells the story of many mythological figures from diverse ancient mythologies, who try to survive in the twenty-first century America. However, these old gods are gradually replaced by the new gods of the American society such as Television, Technology Boy, and Media. This thesis aims to scrutinize Gaiman's novel through French theorist Jean Baudrillard's theory of simulacra. Baudrillard asserts that the reality in our contemporary world has been replaced not just by mere copies, but by simulacra that have created their own realities; thus, this is the new reality, which is the hyperreality. By analyzing the protagonist Shadow Moon, the simulacrum of Baldur in Norse mythology, the antagonist Mr. Wednesday, the failed simulacrum of Odin in Norse mythology and other minor characters, some of who have transformed into simulacra whereas others just remained as copies, I will try to depict the fact that unless one is simulacrum, s/he cannot survive in America. Neil Gaiman's novel illustrates this struggle for the old gods to adapt to American values and recreate their own narratives instead of reliving the histories of their original versions. As an expatriate himself, Gaiman is no stranger to this process as a European living in America. He projects his experience as an expatriate onto his novel while he tells the struggle of European gods to fit in America. In the discussion on new gods, the characteristics of American society, such as consumerism, technology and rejection of history, will be handled with respect to Baudrillard's theory.