Özet:
Ege'ye ilişkin deniz hukuku kaynaklı Türk-Yunan uyuşmazlıkları, belki de dünyadaki en karmaşık sınırlandırma uyuşmazlığını bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu uyuşmazlık çözülemeden, Kıbrıs uyuşmazlığı merkezli bir şekilde çok daha karmaşık olan Doğu Akdeniz'deki sınırlandırma uyuşmazlığı gün yüzüne çıkmıştır. Bu, mevcut Türk-Yunan uyuşmazlıklarını ve özellikle Kıbrıs uyuşmazlığını boyutlandırmıştır. Taraflar arasında birçok nota ve açıklamaya konu olan bu uyuşmazlık, özellikle 27 Kasım 2019 tarihli Türkiye-Libya Antlaşması'ndan sonra yoğun bir şekilde kamuoyunun gündemine gelmiş ve Türk dış politikasının ve Türkiye-Yunanistan-Avrupa Birliği ilişkilerinin temel odağı halini almıştır.
Çalışmada, siyasi veya ideolojik bir görüşü savunmak, öne çıkarmak, eleştirmek veya telin etmek gibi bir amacı ve niyeti yoktur. Yazarın ve çalışmasının gündelik siyasete yönelik hiçbir iddia ve amacı bulunmamaktadır. Çalışma, sadece ve sadece akademik amaçlara yönelik olup, sadece ve sadece sıradan bir vatandaşın ulaşabileceği, kamuya açık bilgi ve belgelerden faydalanılarak hazırlanmış.
Çalışma, akademik amaçlı olarak ve akademik ölçü, ölçüt, yöntem ve üslupla kaleme alınmış. Çalışmada, Türkiye safında yer alan yazar, hukuki açıdan Türk tezlerini ve Türkiye'nin çıkarlarını akademik amaçla ve bilimsel yöntemlerle savunmaya çalışmıştır. Yeri geldiğinde önerilerde ve Türkiye lehine uyarılarda bulunmuş.