Katherine Mansfield’s contribution to the development of short story genre in
English literature is based on her use of narrative techniques, especially that of
focalization. In her short story “The Garden Party” which recounts the story of
the upper-class Sheridan family’s garden party preparations, Mansfield
challenges issues related to class and gender from the main character Laura’s
focalisation. In this initiation story, Laura starts questioning the roles attributed
to an upper-class woman right after she meets the workers who come to make the
preparations for the party. Her dilemma about her class comes to a climactic point
when she learns the death of a working class neighbour, Mr. Scott, and visits his
funeral home. Through the juxtaposition of these two classes from the viewpoint
of a female adolescent, Mansfield not only criticises the hypocrisy of the
bourgeoisie, but also roles expected from a woman. The aim of this article, then,
is to discuss Mansfield’s “The Garden Party” with respect to the theory of
deconstruction to show how the writer problematizes logocentrism by subverting
the binary oppositions based on class and gender.
Katherine Mansfield bir karakterin düşünce ve gözlemlerine odaklanan anlatı
tarzıyla İngiliz edebiyatında kısa öykü türünün gelişimine önemli katkıda
bulunmuştur. “The Garden Party” (Bahçe Partisi) adlı öyküsünde Mansfield,
zengin sınıfından Sheridan ailesinin bahçe partisi hazırlıklarını öykünün baş
karakteri Laura’nın gözünden anlatır. Hazırlıklar için gelen işçilerle karşılaştığı
andan itibaren, Laura sınıf ve cinsiyet ayrımclığını sorgulamaya başlar. Komşuları olan alt sınıftan Mr. Scott’ın ölüm haberi ve Laura’nın cenaze evini
ziyareti ile karakterin sınıf ayrımına dair sorgulamaları gittikçe artar. Zenginfakir karşıtlığını genç bir kadının gözünden aktararak Mansfield yalnızca burjuva
sınıfının ikiyüzlülüğünü eleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kadına atfedilen
cinsiyet rollerini de sorgular. Bu makalenin amacı, Mansfield’in “The Garden
Party” adlı öyküsünü yapıbozum kuramı çerçevesinde inceleyerek, yazarın sınıf
ayrımı ve toplumsal cinsiyet rolleri konusundaki ikili karşıtlıkları nasıl
eleştirdiğini göstermektir.