Özet:
Ceza muhakemesinin bir süjesi olarak savunma makamı içinde toplumsal savunma makamını teşkil eden
müdafiin yerine getirdiği savunma görevi ve bu bağlamda müdafiye tanınan yetkiler oldukça önemlidir. Zira
savunma hakkı, hukuk devleti ve bu bağlamda hukukun üstünlüğü ilkesiyle bu ilkenin gereği olan adil
yargılanma hakkının yerine getirilmesi bakımından en temel haktır. Müdafiin savunma hakkını tam anlamıyla
yerine getirmesi, sahip olduğu yetkilerle anlam kazanmaktadır. Ancak son yıllarda Ceza Muhakemesi
Kanununda müdafiliğe ilişkin hükümlerde olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleriyle köklü değişiklikler
yapılmış, özellikle de bu değişiklikler müdafiin yetkilerinde söz konusu olmuştur. Müdafiliğe ve bu bağlamda
müdafiin yetkilerine ilişkin yapılan bu değişikliklerin savunma hakkına yönelik etkileri tartışma konusu olmaktadır.
Bu nedenle müdafiliğe ilişkin hükümlerde olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleriyle yapılan
değişiklikler ile buna ilişkin olarak olağanüstü hal boyunca geçerli olacak olağanüstü hal kanun hükmünde
kararnamelerinde yer alan hükümlerin, savunma hakkına yapacağı etkiler de göz önünde bulundurularak
incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışma, ceza muhakemesinin önemli bir süjesi olarak toplumsal savunma
makamını teşkil eden müdafiyi, icra etmiş olduğu savunma görevi çerçevesinde sahip olduğu hak ve yetkileriyle
birlikte özellikle olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleriyle müdafiliğe ilişkin olarak yapılan değişiklikler
çerçevesinde incelemek üzerinedir.