Özet:
Caroline sarayıyla bağdaştırılan kadınların yayıncılığa katılımları, genellikle Charles I’in politikaları ve Avrupa’yı etkileyen dini çatışmalardan bağımsız, özel bir edebiyat tarihi kategorosinde incelenir. Charles I’in krallığı döneminde, 1629-1640 yılları arasında ülkeyi Parlamentosuz yönetme, dini ve politik eleştirilerin sansür edilmesi ve İlahi Hak Teorisi ilkesinin benimsenmesi gibi olaylarda görüldüğü gibi, mutlakiyete doğru bir kayma görülür. Kral’ın Arminian Anglikanizm’i kabullenme çelişkisi ve Roman Katolik’lerin cezalandırılmaya devam edilmesi bazı toplulukların saraya yabancılaştığını kanıtlar. Kadınları ayrı bir grupta incelemek yerine bu atmosferin yarattığı daha geniş kapsamlı basım kültürü içindeki rolleri açısından incelemek daha yararlı olacaktır. Gittikçe kadın merkezli olmaya başlayan saray, bazı kadınların geleneksel değerleri aşıp yazar olmalarına imkan sağladıysa da, saray homojen bir topluluktan oluşmuyordu. Kadın ve erkek yazarlı tüm metinler yazarlarının belli bir dini ve siyasi topluluğa temel adanmışlıklarını ve ilerlemek için sarayın temel baskın söylemlerine uyma isteklerini yansıtma eğilimindeydi. Yine de, dini uzlaşmayı dile getiren yazılı metinlerin yazarları ya da okuyucuları olarak kadınlar gittikçe Caroline edebiyatının göze çarpan ögeleri olmuşlardır. “Bir hanımla söyleşiler” diye tanımlayacağımız edebi tür hem saray propagandası hem de saray söylemine dahil olma girişimlerini kapsar. Kral’ın John Cosin’e (1627) bir kadın için dua kitabı bastırması, onun Protestan İngiliz cemaatinin Arminianizm ile barıştırması çabasının bir uzantısıdır, ancak bu kraliçenin Fransız maiyetinin gösterişli Roman Katolizm’ine karşı Protestan kadınlar tarafından Henrietta Maria’nın sarayında tanıtılmıştır. Puritan yazarlar saraya anti-feminist ve anti-katolik eleştirileriyle veryansın ederken, iki kadın tarafından saraya hitaben yazılan iki metin baskın kralcı düşünceyle farklı dini gruplar arasında arabuluculuk yapmayı hedefler. İlk olarak, Protestan Alice Sutcliffe’in yazdığı, şiirsel düşünceler serisi (1634) dua kitabı projesi’ne bir yanıt ve saray çevresi ile Puritan duyarlılık arasında arabuluculuk yapma girişimi olarak ele alınabilir. İkincisi ise Susan DuVerger’in, Fransız reform karşıtı yazar Jean Paul Camus’un (1639) Roman Katolik dini romanslarının çevirisidir ve popüler Katolik edebiyatı Protestan İngiliz okurlar arasında yayma girişimidir. İç Savaş dönemi ve öncesinde önemli kadınlarla ve önemli kadınlara hitaben basılan metinler de kadınlara dini konularda tarafsız yargılama, arabuluculuk ve yorumcu rollerini yükler. Saray kültüründe kadınların görünmesi, onların Caroline döneminde giderek saraya hitap eden politik-dini metinlerin yazarları, sorumluları ve hatipleri oldukları anlamına gelmekteydi, sansür ve siyasileşmeden kaçınmanın bir yolu olarak cinsiyet önemli bir dini tartışma silahı olarak kullanılmıştır.