Özet:
Peçeleme ve muvazaa, vergi hukukuyla özel hukukun kesiştiği alanda yer alır. Nitekim peçeleme, kanuna karşı hilenin vergi hukukuna özgü bir görünüm biçimidir. Muvazaa ise irade ile beyan arasında bilerek ve istenerek meydana getirilen uygunsuzluk hâllerinden biridir ve özel hukukun yanında vergi hukuku bakımından da önemli hukukî sonuçlar doğurur. Peçeleme ve muvazaa çoğunlukla birbiriyle karıştırılmaktadır. Bu çalışmanın esas amacı peçeleme ile muvazaanın birbirinden ayırt edilmesidir. Bu bağlamda, çalışmada peçelemenin ve muvazaanın tanımları yapılmış, unsurları ve hukukî sonuçları ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Peçelemeye ilişkin yapılan açıklamalarda ekonomik yaklaşım ilkesinden ve bu ilkenin vergiyi doğuran olaya uygulanacak olan hukuk kuralının yorumlanması yönünü oluşturan ekonomik yorum yönteminden hareket edilmiştir. Muvazaaya ilişkin yapılan açıklamalarda ise özel hukuk düzenlemelerinden yola çıkılmış ve muvazaanın en yaygın türlerinden olan ve vergi hukukunu doğrudan ilgilendiren taşınmaz satışlarında bedelde muvazaa konusu üzerinde özel olarak durulmuştur. Çalışmada, peçelemenin ve muvazaanın birbirinden farklı hukukî kurumlar olduğu sonucuna varılmış ve son kısımda bu iki kurumun farkları açıklanmıştır. Bu kapsamda, peçeleme ile muvazaa arasındaki en önemli farkın, peçelemede tarafların meydana getirilen işlemin ya da işlemlerin hükümlerini doğurmasının istemesi; buna karşılık muvazaada tarafların sırf üçüncü kişileri aldatmak amacıyla meydana getirdiği görünürdeki işlemin hüküm doğurmasını istememesi olduğu sonucuna varılmıştır.