Özet:
Zarar ve tehlike suçları ile sırf hareket suçları ve neticeli suçlara ilişkin teorik sorulara cevap verilmesi, hem yasa koyucuya yol göstermesi hem de suçun işlendiği yer, zamanaşımı, teşebbüs gibi bazı ceza hukuku kurumlarının uygulaması açısından büyük önemi haizdir. Özellikle zarar ve tehlike suçları ayrımının hangi ölçüt üzerinden yapılacağı ve sırf hareket suçlarının soyut tehlike suçu olup olmadığı sorularına verilen cevaplar, bu sorunlara tatmin edici bir çözüm sunmaktan uzaktır. Bu çalışma kapsamında savunulan düşünce, zarar ve tehlike suçları ayrımının maddi konu değil, hukuki konunun objesi kavramını da içerisine alan bir suçun konusu kavramından hareketle yapılması gerektiğidir. Bu şekilde her sırf hareket suçunun bir soyut tehlike suçu olduğu, ancak her soyut tehlike suçunun zorunlu olarak sırf hareket suçu olmadığı sonucuna varılacaktır.